Merhaba arkadaşlar, arka arkaya mim oldu. Son zamanlarda cevap verdiğim dördüncü mim bu 🙂 Yalçın arkadaşım beni mimlemiş ve ben de cevap veriyorum. Mim konusu, mim konusu… Her telden! Soru yazıp cevap vereceğim diyebilirim.
Blog açma hikayeniz nedir?
2011 yılında (Hakkımda sayfama öyle yazmışım, öyle zannediyorum) sınıftan bir arkadaşımın bedava-sitem altyapısını kullanarak bir site açtığını görmüştüm. Ben de çok istemiştim böyle bir site sahibi olmayı, ancak nasıl yapacağımı bilmiyordum. Sonra adres çubuğuna anilsenyurtfacebook.tr.gg (Neden böyle bir isim koydum hiçbir fikrim yok! Ama neyse ki bedava-sitem moderatörleri sitemi kullanmadığım için habersizce kapatmışlar, iyi olmuş.) yazmıştım ve böyle bir sayfa olmadığı uyarısını, istersem bu isimle bir site açabileceğim bilgisini ekranda gördüm. Çok heyecanlanmıştım ve belirttiğim isimde bir site açmıştım. İlk başta bedava-sitem’in hazır tasarımlarını kullanarak saçma sapan şeyler yazdım siteye. Daha sonra bedava-sitem’de daha profesyonelce tasarımlar kullanarak sitemi bir blog haline getirdim. Bedava-sitem’de blog yapmak gerçekten çok zordu, her yeni yazı girerken kodlarla uğraşıyordum. Blogger’ı biliyordum ancak daha zor olacağını düşündüğüm için bu servise geçmiyordum. Yaklaşık bir buçuk sene sonra sonra bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine Blogger’a geçtim. Blogger çok güzeldi ve çok kullanışlıydı. Yaklaşık 6 ay sonra, kendi alan adımla WordPress tabanlı bir site açtım ve buradan paylaşımlarıma devam ettim. Aynı zamanda Blogger bloguma da arada bir içerik ekliyordum. Daha sonra WordPress tabanlı bloguma içerik giresim gelmediğimden kapattım ve alan adımı Blogger’dan oluşturduğum bloga bağladım. Şimdi ise yeni alan adım ile (anilsenyurt.com.tr) WordPress’deyim ve Blogger’daki tüm yazılarımı buraya taşıdım.
Blog isminiz nereden geliyor? Neden bu isim?
Blog ismim, kendi adım. Aslında kendi adımı kullanmadığım bir bloga sahip olmak isterdim ancak böyle başladık böyle gidiyor…
Hangi mevsimi seversiniz?
Her mevsimin kötü yanları var, özellikle yaz mevsiminin. Yazın hava çok sıcak olur, tüm giysilerinizi çıkarsanız da sıcaktan terlersiniz ve bunalırsınız. Ama yaz mevsiminin güzel yanlarından biri de deniz ve arkadaşlar. Yaz mevsimini bu yüzden çok seviyorum! Kışın kat kat giyinerek soğuktan korunabilirsiniz. Kış mevsiminin en sevdiğim yanı kar. Ancak yaşadığımız bölgeye üç senedir doğru dürüst kar yağmıyor. Kış mevsimi de en sevdiğim ikinci mevsim.
Kırmızı ruj mu eyeliner mı?
Bu soruyu çıkarsak olmuyor mu ya? Nereden nereye… Ne alaka şimdi bu soru? 🙂 Abartılmadığı takdirde ikisi de güzel bence.
Blog yazmak size ne kazandırdı?
Blog yazmak bana öncelikle Türkçeyi daha iyi anlamam yardımcı oldu. Yazım hatalarım gittikçe daha da azalıyor. Blog yazmak bana özgüven kazandırdı. Blog yazarak bir nevi içimi döküyorum, rahatlıyorum. Farklı farklı şehirlerden farklı farklı abiler, ablalar, kardeşler tanımam da bu işin iyi yanlarından. Hepsiyle hâlâ konuşurum, hâlâ yardımlaşırız.
Kitap okumak mı bir şeyler yazmak mı?
Kitap okumak da bir şeyler yazmak da tamamen farklı şeylerdir. Ben çok fazla kitap okumam. Okuldan verilen kitap okuma ve kitap hakkında sunum hazırlama ödevlerini bile İnternet’ten yararlanarak yapıyorum 🙂 Ancak yine de sevdiğim yazarların yazılarını, kitaplarını okurum arada sırada.
En çok etkilendiğiniz film hangisidir?
Aslında birçok filmden farklı yönlerde etkilendim. Herkes her filmden etkilenir bence. Beğendiğim, defalarca izleyebileceğim ve etkilendiğim filmler (Hatırladığım kadarıyla!) :
- I Am Sam (Benim Adım Sam): Sam Dawson, kızı ile mutlu bir şekilde yaşayan ve Beatles’a büyük hayranlık besleyen bir adamdır. Genç adamın zeka düzeyinin 7 yaşında bir çocuğunkine eş durumda olması onları çok fazla rahatsız etmez. Kızı 7 yaşına geldiğinde ise onun için asıl sorunlar başlar. Artık kızı ondan çok daha ileri bir düzeye gelmektedir ve Sam ona pek fazla yardım edememektedir. Hükumet görevlileri kızı Sam’in yanından alırlar.
Bu filmi gerçekten çok beğenmiştim ve çok duygusal bir film idi. - İçimdeki Ses: Selim, kendi kendisini küçük dünyasına hapsetmiş bir yazardır. Özgüven yetersizliğinden, pek kimseyle doğru düzgün ilişki kuramayan Selim yalnızlığına çare olarak umreden yeni dönmüş annesi Mehpare ile birlikte yaşamaya karar verir. Bir gün spor salonuna gittiğinde sakarlığı sayesinde Ayşıl adında bir kadın ile tanışır. Ayşıl hem zengin hem de herkesin hayran olacağı kadar güzel bir kadındır. Beklenmedik biçimde Ayşıl, Selim’e aşık olur. Her şeyden bunalmış olan bu kadın mutluluğa giden yolun Selim’in annesi ve onun arkadaş grubundan geçtiğine inanır. Aşk dolu bu macerada hem Selim’in hem de Ayşıl’ın başına bir seri komik olaylar gelecektir…
Engin Günaydın’ın senaryosuna imza attığı ve başrolde yer aldığı İçimdeki Ses filmi, en beğendiğim filmler arasında.
Hangi tür kitap ve filmleri tercih edersiniz?
Macera, fantastik, gerilim tarzı kitap ve filmleri severim ve tavsiye ederim.
Öğrenci olmak mı iş hayatı mı?
Öğrenci olmak daha iyidir diye düşünüyorum. Ancak aslında, öğrenci olmanın mı daha iyi yoksa iş hayatına atılmanın mı daha iyi olduğu ileride seçeceğiniz işe bağlı olarak değişecektir. Sevdiğiniz bir işi yaparsanız, mutlu olacaksınızdır ve bu da size öğrenci olmaktan daha iyi gelebilir.
Klasik mi giyinirsiniz yoksa spor mu?
Genellikle spor giyinirim. Ancak klasik giyinmeyi de severim.
En sevdiğiniz yemek?
En sevdiğim çorba mercimek ve ezogelin çorbasıdır. En sevdiğim yemekler ise karnıyarık, nohut, pilav, tavuk, köftedir. (Daha sayardım ancak aklıma gelmiyor.)
En sevdiğiniz dizi?
Şu anda takip ettiğim bir dizi yok. Ancak vizyondayken ‘Galip Derviş’, ‘Ulan İstanbul’ ve ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ dizilerini seviyor ve takip ediyordum.
Asla almaktan vazgeçmeyeceğiniz şey nedir?
Bilmem 🙁
Yazımın son satırlarına gelmişken (mimlerde hep aynı oluyor son paragraf ya) buradan Ayhan, Furkan ve Melih‘i mimliyor, cevaplarını bekliyorum. (İsimlerdeki linkleri 06.04.2017 tarihinde kaldırdım.)
Blog açış hikayen güzelmiş ?
Mimine cevap;
http://rijitsu.com/mim-klise-sorulara-cevap.html
Mime cevap verdiğin için teşekkür ederim 🙂