Halk arasında düşünülen o ki, “Parmak izleri kopyalanamaz ve çoğaltılamaz.” Anlaşılan o ki tam olarak düşünüldüğü gibi değil.
Halkın Gözünden 1: Parmak izi, parola ve şifrelerden daha güvenlidir.
Parmak izi okuyucuları (biyometrik okuyucu) halkın düşündüğü ve sandığı kadar güvenli değil. Birçok sistem açığı var ve kandırılmaya da yeterince müsait. Hatta, bir parmak fotoğrafından bile parmak izi kopyalanıp çoğaltılabilir.
FBI 100 milyon kişinin parmak izini depoluyor
Parmak izinin güvensizliğine en güzel örnek, FBI’da depolanan 100 milyon kişinin parmak izi veritabanı olacaktır. Amerika’yı ziyaret edecek olan 14-79 yaş aralığındaki kişilerin parmak izlerinin alınması yasal bir zorunluluktur. Böylelikle bu veritabanı FBI’da tutulmaktadır ve 100 milyon civarı olduğu bilinmektedir. Üstelik sadece 30 milyonu daha önceden sabıka ve sicil kaydı olmayan, hiçbir suça bulaşmamış kişilere ait.
Halkın Gözünden 2: Parmak izleri çoğaltılamaz.
Apple iPhone 5S’e parmak izi okuyucu sistemini ekleyerek teknolojide çığır açtığını öne sürdü. Parmak izi sistemiyle telefonların daha güvenli bir şekilde kullanılabilmesi ve AppStore’da tekrar parola gerekmeden alışveriş yapılmasına olanak sağlandı.
Alman siber güvenlik uzmanı, tüm herkes tarafından indirilebilen ‘VeriFinger’ kullanarak Alman İçişleri Bakanının parmak izini kopyaladı.
Halkın Gözünden 3: Parmak izleri yakın zamanda parolaların yerini alacak.
Eğer parmak izlerinin kopyalanıp cihazları kötü niyetli kullanılabileceği düşünülürse, parolaların bu şekilde kalması daha güvenli.
Özet ve Sonuç:
Sonuca gelirsek; hiçbir sistem, hiçbir şekilde tam güvenli değildir. Herkesin erişmesini istemediğiniz verileri dijital ortamda saklarken daha dikkatli olun. Parmak izi bile kopyalanabilecek iken hiçbir dijital veriden kesin güvenlik beklemeyin.
